Ana içeriğe atla

1. BÖLÜM


Gün geçtikçe kendi oluşturduğum gerçekliklerde kayboluyorum. Hayatım o kadar sanal bir hal almaya başladı ki güne başladığımda takmam gereken maskeyi artık seçemiyorum. Çok fazla maskeye sahip olmamın dezavantajı sanırım bir gün o maskelerde kaybolmak ve asıl gerçeği unutmak…
 Çevremdeki herkes benim bir yanılsamamdan ibaret. Az önce yanından geçtiğim kadın bile senin oluşturduğun bir bilinçaltı projeksiyonunun olabilir. Birinin kolumdan tuttuğunu hissediyorum. Gerçek mi yoksa yine bana oyun mu oynuyorsun? Yaşanmış sandığım olaylar aslında senin bana oynadığın hafıza oyunları sonucu mu meydana geliyor? Kolumdaki baskının arttığını hissederek gözlerimi açıyorum ve Hallesia’nın meraklı ve bir o kadar da endişeli gözleriyle karşılaşıyorum. Gördüğüm surat ifadesinden anladığım kadarıyla yine seninle konuşmaya daldım ve gerçeklikten uzaklaştım. “Yine mi hayal alemindesin?” diye sordu Hallesia titreyen sesiyle. Beni niye bu kadar önemsediğini anlamıyorum nedense. Onlara katılmak istemediğimi söylediğim halde benden vazgeçmeme nedenini cidden merak ediyorum.
“Sana diyorum Wollart, söylesene niye yürümeyi bıraktın?” Seni biraz yalnız bırakmak zorundayım.
“Sizinle bağlantımı kesmek istediğimi ve bana bulaşmamanızı söylediğim halde niye beni hala takip ediyorsun?” diye sordum.
“Seni Dewrot Ormanı’na giderken gördüm; bana söyler misin neden oraya gitmeye karar verdin?”
Bu soruyu daha önceden duyacağımı bildiğim için cevabım hazırdı: “Leeroy’u takip ettim.”
Bu cevabım karşısında Hallesia’nın göz bebeklerinin büyüdüğünü rahatlıkla farkedebiliyorum. Bağlantısı olmadığı için verdiğim cevabı doğrulatma ihtiyacı hissetmediğinin farkındayım ve bu yüzden ona bu şekilde cevap vermeye tam 16 saat önce bana gösterdiğin vizyondan sonra karar verdim.
“Seni kimsenin anlayamayacağını düşündüğün için sana yardımcı olmak istiyorum.” dedi bana. Bu cümleyi daha önceden çok duyduğum için söylediklerini önemsemiyorum ve bir an önce gitmesi için kurmuş olduğumuz diyaloğu sonlandırmaya çalışıyorum.
“Hepimiz özeliz Wollart. Her birimiz sıradanlığın dışında olan karakterlere sahibiz.”
Israr ettikçe bulunduğu ortamı cidden merak etmeye başlıyorum.
“Minnwoth’ta beni ilk kez gördüğün zaman yanıma gelip benimle tanışmak istemenin sebebini hala merak ediyorum.”
       Hallesia birkaç saniyeliğine sustu ve omzuna çarpıp geçen adama doğru bakarak “Sadece hislerime güvendim” dedi.
           Bir anda sakinlemişti ve durgun gözleriyle bana boş boş bakmaya başladı. Neden bir anda bu hale büründüğünü anlamıyorum. Sanki seni biliyor gibiydi.
“Her neyse, kararını değiştirirsen beni nerede bulacağını biliyorsun” diyerek hızlıca arkasını döndü ve koşmaya başladı.
“Daha vazgeçmedim Wollart!” diye bağırdı koşarken. Neden bir anda gittiğini anlayamadım.
Her şey yanılsamadan ibaret dediğimde ciddi olduğumu anlamışsındır. Çünkü yine bana oyun oynadın ve Minnwoth’ta asla Hallesia’yı görmedim. Bu senin yaptığın bir hafıza manipülasyonu… Bunu anlamam cidden uzun sürdü çünkü Hallesia’nın bir anda durgun bir hale gelmesinin sebebinin bu olduğunu başta anlayamamıştım. Her şeye rağmen Hallesia’nın durumumu bozuntuya vermemesine şaşırdım. Umarım sana bir isim verdiğim için bana kızgın değilsindir ve benden intikam almaya çalışmıyorsundur…

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

GİRİŞ

Hallesia’ya peşimden gelmemesini söyledim ama beni dinlemedi ve beni hala takip ediyor. Gittiğim yerleri, görüştüğüm kişileri öğrenmesini istemiyorum. Yolda hızlıca yürüyorum. Yanlarından geçtiğim yüzlerce insanın boş bakışlarının ardında saklanan duygularını görebiliyorum. Hepsi bilinçaltımda beni ele geçirmek isteyen anomalilerden ibaret. Hallesia da yolda gördüğüm insanlardan çok farklı sayılmaz. Kırmızı şapkasıyla örttüğü sarı saçlarına takılı olan turkuaz kurdeleden ve siyah deri ceketinin sağ kolunda olan buruşukluğundan ne kadar sabırsız ve çocuk ruhlu olduğunu anlamak zor değil. Ama onun da benim gibi farklı bir özelliği mevcut: Aşırı derecede merak ... Muhtemelen insanlarla konuşurken cümlenin sonunu getirmeyi sabredemediğinden sol eliyle sağ kolunu sıkıyor ve bu da deri ceketinin kolunun buruşmasına sebep oluyor. Sürekli peşimde ve beni öğrenmek istiyor. İnsanlarla iletişim kurmaktan nefret ettiğim için bana ulaşmasını asla istememiştim fakat son derece meraklı ve ben onun

6. BÖLÜM

            Yaklaşık iki asır önce Phellina Kıtası felaketi meydana geldi. Poggyra şehrinde yasadışı yollarla birtakım düşünce deneyleri yapılmaya başlandı. Poggyra’da kurulan melez örgüt tarafından yürütülen bu deneyler insan hayatını hiçe saydığı için etik bulunmadı ve yönetim tarafından engellenmeye çalışıldı. Fakat örgüt, yönetimin uyarılarını dinlemedi ve örgüte daha çok insan dahil etmek için haftalarca insanları yöneterek protesto yaptırdı. Protestanlar tutuklandığında hiçbirinin bilincinin yerinde olmadığı öğrenildi. Bu, melez örgütün yürüttüğü ilk büyük operasyondu. İnsan bilincinin yönetilebildiği gerçeğini yönetime tehdit yoluyla gösterme girişimiydi. Her geçen gün örgütün üye sayısı artıyordu. Yönetim bunu engelleyemedi ve bunun sonucunda halk isyan etmeye başladı. Büyük bir ordu kurularak tüm örgüt üyelerinin yakalanması kararı alındı. Fakat örgüt o kadar organize bir hale gelmeye başlamıştı ki herkes birbirini hissedebiliyor ve kimin tehlikede olduğunu anlayabiliyorlard